Marka sahibi olarak kendinizden biraz bahseder misiniz?
İsviçre’de couture üzerine olan okul eğitimimi tamamladıktan sonra uluslararası lüks markalarda marka yöneticisi ve marka danışmanı olarak çeşitli pozisyonlarda yer aldım.
Moda her zaman benim hayatımın bir parçasıydı ve geleceğimi bu sektör üzerine kurmak istiyordum. Bir savaşçı olarak doğduğuma ve kendi markamı yaratmak için gerekli olan teknik bilgilere sahip olduğuma inanıyorum. ‘’EZGİ CİNAR’ markasının temellerini atmaya ve bunun için çalışmalara başladığımda İsviçre’de moda üzerine olan başarı öyküleri bugüne kıyasla daha azdı ve markamla ilişki kurabileceğim bir hikaye yoktu. Bu açıklık beni markamı kurmaya daha çok teşvik etti.
Hitap ettiğiniz müşteri kitlesi nedir? (Yaş grubu, cinsiyet, coğrafya, kültür olarak değerlendirebilirsiniz)
EZGİ CİNAR , moda kurallarına uymayı reddeden ama aynı zamanda kendi kurallarını zaman, mekan tanımadan yaratan kadınlara ithaf edilmiştir.
Pazarlama ve satış stratejileriniz neler?
Tasarimlarim EZGİ CİNAR online store ve çeşitli Luxury Concept Store’ larda satıştadır.
Koleksiyonlarınızı belirleme sürecinden bahseder misiniz? Ürünleri belirlerken nelerden ilham alıyorsunuz?
EZGİ CİNAR benim günlüğüm diyebiliriz. Özellikle iyi bir yazar olmadığım için söylemek istediklerimi kıyafetler üzerinden anlatmayı seviyorum. Kısacası, her koleksiyon kişisel hikayemin bir bölümünü anlatıyor ilham kaynağı olarak kendi yaşanmışlıklarımdan ve tecrübelerimden yola çıkıyorum.
Birçok farklı ünlüyü giydirdiniz. Bu süreçten bahseder misiniz?
Uzun zaman marka yöneticiliği yaptığım için sadece yeteneğin bu zamanda yetmediğini çok iyi biliyorum o yüzden markamı kurarken en önemli kararlarımdan bir tanesi en iyi PR şirketi ile çalışmak oldu. EZGİ CİNAR showroom ve çalışmış olduğum PR şirketim modanın merkezi kabul edilen Avrupa’nın aksine Los Angeles’ta bulunuyor. En büyük avantajlarımdan biri de bir çok Celebrity stylistleri ile olan tanışıklığım ve beni bu sektörde desteklemeleri oldu.
Geldiğiniz noktada markanızı tanımlarken hedefleriniz ile şu anki konumunuz ne derece uyuşuyor?
Kendimi hırslı ve kararlı biri olarak görüyorum. Vazgeçmek kelimesinin anlamını bilmeyi reddediyorum. 2016 yılından beri markam üzerinde çalışıyorum ve bu süreçte hiçbir fedakarlıktan kaçınmadım. O yüzden şuan baştan hedefledigim noktada oldugumu söyleyebilirim. Benim için başarı insanın kendisine koyduğu hedefleri başarabilmesidir ve ben bunu başardığıma inanıyorum. Ama şunuda söyleyebilirim başarı üzerinde dinlenme benim karakterim değil, kendime hep yeni hedefler koymaktan zevk alıyorum.
Hayatınızı etkileyen özel kişiler ve/veya düşünce akımları var mı? Neler, kimler?
Gerçekten şuana kadar hiçbir rol modelim olmadı.
Markanızdaki şu ana kadar en beğendiğiniz koleksiyon hangisiydi? Favori ürünlerinizi de paylaşabilirsiniz
Her zaman tabiki en yenisi ama şunu söyleyebilirim ki bir tasarımcının zorlandığı şeylerden biri gelecek sezonu yakalayıp zaman kavramını ortadan kaldırmak. Örneğin: şuanda çalışmalarım SS21 üzerine ve satışta olan SS20 koleksiyonum benim için çoktan bitti ve zihnimden silindi. Eğer bu şekilde olmazsa yeni tasarımlar yapmak, kendini ileriye taşımak biraz zorlaşabilir. Kendi yaratıcı gücümü eski modeller üzerinden ilerleyerek kapatmak istemem. Özetle, en sevdiğim koleksiyon sizin henüz görmediğiniz koleksiyon ☺
Markanızdaki sıçrama taşı sizce nedir? Markayı büyüten detay. A-HA moment da diyebiliriz.
İki uluslararası celebrity Kate Hudson ve Natalia Vodianova aynı gecede aynı parçayı giymiş olmasıydı. Bordo rengindeki İpek kadife olan takım aynı hafta içinde sold out oldu. Bu hem reklam hem ticari açıdan markamın ilk dönüm noktasıydı.
Marka kuruluş ve büyüme aşamalarındaki size en çok zorlayan challenge’lardan bahseder misiniz?
Doğru zamanda doğru yerde ve aynı zamanda 3 yerde olabilmek.
Kadın girişimci olmayı değerlendirebilir misiniz?
Hiçbir zaman kadın olmayı bir dezavantaj olarak görmedim.Tam aksine kadın olabilmek ve yapabilceklerinin farkında olabilmek en güçlü avantajım oldu.
Giymekten keyif aldığınız Türk markaları var mıdır?
Genellikle kendi markamın tasarımlarını giymeyi tercih ediyorum. Kendi ölçülerimde ve tarzımda kıyafet almak benim için çoğunlukla zor olabiliyor o yüzden markamın tasarımları atölyede ölçülerime göre hazırlanıyor ama tabiki beğendiğim türk markalarından Luxez ve Zeynep Tosun’u söyleyebilirim.
Bir moda markası kurma hayali olan genç girişimcilere önerileriniz nelerdir?
Kendi sınırlarını zorlamalılar. Çalıştıkları işe kendilerini %100 odaklamak yerine %200 hedeflemeliler.
Marka sahibi olarak kendinizden biraz bahseder misiniz?
İsviçre’de couture üzerine olan okul eğitimimi tamamladıktan sonra uluslararası lüks markalarda marka yöneticisi ve marka danışmanı olarak çeşitli pozisyonlarda yer aldım.
Moda her zaman benim hayatımın bir parçasıydı ve geleceğimi bu sektör üzerine kurmak istiyordum. Bir savaşçı olarak doğduğuma ve kendi markamı yaratmak için gerekli olan teknik bilgilere sahip olduğuma inanıyorum. ‘’EZGİ CİNAR’ markasının temellerini atmaya ve bunun için çalışmalara başladığımda İsviçre’de moda üzerine olan başarı öyküleri bugüne kıyasla daha azdı ve markamla ilişki kurabileceğim bir hikaye yoktu. Bu açıklık beni markamı kurmaya daha çok teşvik etti.
Hitap ettiğiniz müşteri kitlesi nedir? (Yaş grubu, cinsiyet, coğrafya, kültür olarak değerlendirebilirsiniz)
EZGİ CİNAR , moda kurallarına uymayı reddeden ama aynı zamanda kendi kurallarını zaman, mekan tanımadan yaratan kadınlara ithaf edilmiştir.
Pazarlama ve satış stratejileriniz neler?
Tasarimlarim EZGİ CİNAR online store ve çeşitli Luxury Concept Store’ larda satıştadır.
Koleksiyonlarınızı belirleme sürecinden bahseder misiniz? Ürünleri belirlerken nelerden ilham alıyorsunuz?
EZGİ CİNAR benim günlüğüm diyebiliriz. Özellikle iyi bir yazar olmadığım için söylemek istediklerimi kıyafetler üzerinden anlatmayı seviyorum. Kısacası, her koleksiyon kişisel hikayemin bir bölümünü anlatıyor ilham kaynağı olarak kendi yaşanmışlıklarımdan ve tecrübelerimden yola çıkıyorum.
Birçok farklı ünlüyü giydirdiniz. Bu süreçten bahseder misiniz?
Uzun zaman marka yöneticiliği yaptığım için sadece yeteneğin bu zamanda yetmediğini çok iyi biliyorum o yüzden markamı kurarken en önemli kararlarımdan bir tanesi en iyi PR şirketi ile çalışmak oldu. EZGİ CİNAR showroom ve çalışmış olduğum PR şirketim modanın merkezi kabul edilen Avrupa’nın aksine Los Angeles’ta bulunuyor. En büyük avantajlarımdan biri de bir çok Celebrity stylistleri ile olan tanışıklığım ve beni bu sektörde desteklemeleri oldu.
Geldiğiniz noktada markanızı tanımlarken hedefleriniz ile şu anki konumunuz ne derece uyuşuyor?
Kendimi hırslı ve kararlı biri olarak görüyorum. Vazgeçmek kelimesinin anlamını bilmeyi reddediyorum. 2016 yılından beri markam üzerinde çalışıyorum ve bu süreçte hiçbir fedakarlıktan kaçınmadım. O yüzden şuan baştan hedefledigim noktada oldugumu söyleyebilirim. Benim için başarı insanın kendisine koyduğu hedefleri başarabilmesidir ve ben bunu başardığıma inanıyorum. Ama şunuda söyleyebilirim başarı üzerinde dinlenme benim karakterim değil, kendime hep yeni hedefler koymaktan zevk alıyorum.
Hayatınızı etkileyen özel kişiler ve/veya düşünce akımları var mı? Neler, kimler?
Gerçekten şuana kadar hiçbir rol modelim olmadı.
Markanızdaki şu ana kadar en beğendiğiniz koleksiyon hangisiydi? Favori ürünlerinizi de paylaşabilirsiniz
Her zaman tabiki en yenisi ama şunu söyleyebilirim ki bir tasarımcının zorlandığı şeylerden biri gelecek sezonu yakalayıp zaman kavramını ortadan kaldırmak. Örneğin: şuanda çalışmalarım SS21 üzerine ve satışta olan SS20 koleksiyonum benim için çoktan bitti ve zihnimden silindi. Eğer bu şekilde olmazsa yeni tasarımlar yapmak, kendini ileriye taşımak biraz zorlaşabilir. Kendi yaratıcı gücümü eski modeller üzerinden ilerleyerek kapatmak istemem. Özetle, en sevdiğim koleksiyon sizin henüz görmediğiniz koleksiyon ☺
Markanızdaki sıçrama taşı sizce nedir? Markayı büyüten detay. A-HA moment da diyebiliriz.
İki uluslararası celebrity Kate Hudson ve Natalia Vodianova aynı gecede aynı parçayı giymiş olmasıydı. Bordo rengindeki İpek kadife olan takım aynı hafta içinde sold out oldu. Bu hem reklam hem ticari açıdan markamın ilk dönüm noktasıydı.
Marka kuruluş ve büyüme aşamalarındaki size en çok zorlayan challenge’lardan bahseder misiniz?
Doğru zamanda doğru yerde ve aynı zamanda 3 yerde olabilmek.
Kadın girişimci olmayı değerlendirebilir misiniz?
Hiçbir zaman kadın olmayı bir dezavantaj olarak görmedim.Tam aksine kadın olabilmek ve yapabilceklerinin farkında olabilmek en güçlü avantajım oldu.
Giymekten keyif aldığınız Türk markaları var mıdır?
Genellikle kendi markamın tasarımlarını giymeyi tercih ediyorum. Kendi ölçülerimde ve tarzımda kıyafet almak benim için çoğunlukla zor olabiliyor o yüzden markamın tasarımları atölyede ölçülerime göre hazırlanıyor ama tabiki beğendiğim türk markalarından Luxez ve Zeynep Tosun’u söyleyebilirim.
Bir moda markası kurma hayali olan genç girişimcilere önerileriniz nelerdir?
Kendi sınırlarını zorlamalılar. Çalıştıkları işe kendilerini %100 odaklamak yerine %200 hedeflemeliler.
