× BRAND STORY MODA
Moda Haberleri Trend ve Stil Sokak Modası Radar Alışveriş DekorasyonTümü
HAYAT
Söyleşiler Spor Koçun Sağlık / Bakım Gezinti Mekanlar Sinema / Müzik Etkinlikler Kendin YapTümü
EXCLUSIVE MAGAZİN
Kırmızı Halı İlham Al Tarzı Ne ÜnlülerTümü
DEFİLEÜRÜN İNCELEMESİ
Brand story

ÖNDER ÖZKAN DESIGN

Önder Özkan ile markalaşma, pazarlama & satış stratejisi, hedefleri ve daha birçok konudan bahsettiğimiz söyleşimiz sizlerle

by Sinan Odak 16/05/2020

Marka sahibi olarak kendinizden biraz bahseder misiniz?

Şık ve stil sahibi iki kadının yetiştirdiği bir zanaatkar olarak tanımlıyorum kendimi. İnsanın anne karnından 6 yaşına kadarki bebeklik ve çocukluk döneminde yetiştiği ortamın karakterini, seçimlerini, kim olacağını şekillendirmenin yanısıra kaderine de direkt etki ettiğini düşünüyorum. Benim kaderimde tasarımcı olmak doğduğum ev itibariyle yazılıymış. Önünüzde çok şık giyinen bir kadın düşünün. Liseyi kız enstitüsünde bitirmiş. Son derece zevkli ve yaratıcı rafine zevkleri olan bir insan. Evlendiği eşi, yani dedem hep kendisini yani kadını destekleyen bir erkek ve eş olmuş. El sanatları, gurme tadlar, müzik, dikiş, heykelsi çiçek çalışmaları, tablolar. Benim Rönesansım olan bu alan varoluş sebebimi ifade etmemde rehberim olan giyim kuşama yönlendirdi doğal olarak.

“ÖNDER ÖZKAN DESIGN” markasının kuruluş hikayesinden bahseder misiniz?

Önder Özkan Design aslında önceki sorunuzda belirttiğim gibi bir ifade şekli. Her insanın kendini ifade şekli farklıdır. Benim ifade şeklim ürettiklerim ve üreteceklerim olarak nitelendirilebilir. Markam ihracat firmalarında tasarımcı iken iş arkadaşlarımın sürekli olarak beni teşvik etmesi, destek olmaları ile hayata geçti. En büyük idealim tasarımcı olmaktı, marka yaratma değildi. Bunun ne kadar uzun ve sabır gerektiren bir iş olduğunu bu yolculuğa devam edenler bilirler.

Markanızdaki sıçrama taşı sizce nedir? Markayı büyüten detay. A-HA moment da diyebiliriz

2010 yılında sunduğum ilk koleksiyonum epey ses getirdi Türkiye’de. Gazetelerde "Bizim Alexander Wang" benzetmesi yapılan bir röportajda yayınlanmıştı. Sonra 2015 yılında ilk Mercedes Benz Moda Haftası koleksiyon sunumum markamı triko ve örme kombinleri ile ve gereksede sunum şekli konseptiyle ayrıştırdı. 2018 yılında sunduğum defilem çok ses getirdi. Salon ağzına kadar dolmuş ve akabinde Paris’te bir PR ajansı ile masaya oturduk. Ve marka Paris Who’s Next Hazır Giyim Fuarı’nın davetlisi olmasına kadar uzandı. 17-22 Ocak 2020’de Paris’te Sonbahar Kış 2020/21 koleksiyon sunumunu gerçekleştirdik. Şimdi Uluslararası yatırımcılar ile görüşmekteyiz.

ÖNDER ÖZKAN olarak dönüşmek istediğiniz şey ve hedefleriniz nelerdir?

Bir yatırım danışmanı şunu söyledi. “Benim olsun küçük olsun ve one man show” bitmiştir. Butik marka olarak hayatıma devam edeceğim diye düşüncelerim vardı ancak evrildi. Gerçekten önemli bir soru bu. Benimle ve benden sonra yaşayabilir kendi çapında Global ve büyük bir markaya dönüşmek beni heyecanlandırıyor.

Marka kuruluş ve büyüme aşamalarında sizi en çok zorlayan challenge’lardan bahseder misiniz?

Tabii ki finansman ve üretim; yani tedarik zinciri. Türkiye’de benim gibi saf girişimcilerin yaşadığı en büyük üç sorun ve soru var. Türkiyede innovasyona yatırım yapma isteği varmı? Buna finansman bulmak için yola çıktığınızda karşılacağınız sorunları siz de bir girişimci olarak biliyorsunuzdur, tahmin ederim. Bilhassa triko alanında tek girişimci tasarım markası yaratma sürecinde yaşadığım üretim ve numune tedariği gibi konularda epey sorunlarla karşılaştık. Kültürel, eğitim, vizyon anlamında Türkiye iş ve entellektüel ticaret alanında sıkıntılı bir ülke.

Türkiye’de tasarımcı olmanın zorlukları ve avantajlarından bahseder misiniz?

Türkiye’de esasında tekstil sektörü var. Entellektüel bir tasarım ve moda sektöründen söz edemeyiz. İyi niyetli organizasyonların bir kere hedefi ve altyapısı yok. Çünkü sektörü genel yönetenlerin hepsi ucuz fason üretimi yapan şirketler ve o şirketleri yöneten az eğitimli kişilerden oluşuyor. Böyle bir durumda ne konuşabilirsiniz, ne üretebilirsiniz ve nereye kadar?

Markanın doğrudan veya dolaylı olarak istihdama katkısı nedir?

Rakamsal olarak 6-10 kişiye tekabül eden bir ekip çalışması mevcut. Üretim dahil.

Hitap ettiğiniz müşteri kitlesi nedir?

Orta ve orta üst segment, ara lüks şeklinde konumlandırıyorum. Ulaşılabilir, 24-40 yaş arasında ki kadınlar bizi takip ediyor, alışveriş yapıyor, tabi daha sora erkekler için de ürünler sunacağız.

Koleksiyonlarınızı belirleme sürecinden bahseder misiniz? Nelerden ilham alıyorsunuz?

Koleksiyon markanın kimliğini oluşturan çocukluk dönemime her zaman vurgu yapıyor. Akdeniz’li olmamın getirdiği çoşku genel renk paletimize yansıyor. Kolay ama nitelikli detayları olan trikolar, jean parçalar ile kombin edilebilir şekilde bir stil geliştirdik.

Müşterilerinize hangi kanallar aracılığı ile ulaşıyorsunuz? Pazarlama ve satış stratejileriniz neler?

Tamamıyla dijitale ağırlık vereceğiz. Yeni bir yapılanmaya gidiyoruz. Uluslararası satış kanalları ile görüşmekteyiz.

Hedef kitlenizi tam olarak nasıl tanımlarsınız?

Seyahat eden, kültürlü, şehirliler. Çünkü Önder Özkan Design bir kültürün ortaya çıkarttığı marka.

Geldiğiniz noktada markanızı tanımlarken hedefleriniz ile şu anki konumunuz ne derece uyuşuyor?

Güzel olan aksamalar zorlanmalar olsada hiç geriye gitmedik. Hep daha iyisini yapabildik. Bununla gurur duyuyorum. Daha iyisini yapmak için zaman ve doğru strateji gerekiyor

Hayatınızı etkileyen özel kişiler ve/veya düşünce akımları var mı?

İlk soruda belirttiğim üzere Annem ve Anneannem beni en çok etkileyen iki kadın. Biri eril diğeri dişil. İkisi de güçlü karakterler. Zor ve titiz insanlar. Ancak kadının gücünü gösteren kadınlar. Bunun yanında Anadolu, kültür mirası, arkeoloji ve Çağdağ Türk Resmi. Sabri Berkel, Bedri Rahmi, Fikret Mualla bana hep ilham veriyorlar. Bu ülkede hikayeler çok zengin. Nitelikli… Görmesini bilene tabii..

Markanızdaki şu ana kadar en beğendiğiniz koleksiyon hangisiydi?

Hepsinin yeri ayrı, arayışları, ulaşmak istedikleri nokta, satış performansı, sunum şekli.

Müşterileriniz için yarattığınız en büyük değer nedir?

Triko özel ve niş bir ürün. Ben tasarımlarımda kolay şıklığı triko ile sunuyorum. Türk kadını ve genel şu anki Dünya kadını sportif ama kolay şık sokak stili arıyor. Bu noktada triko ve jean kombinlerimiz tam da bu arayışa zamansız ve rahat kullanım vaad ediyor. Ürünlerimizde kullandığımız geri dönüşüm malzemeler ile ayrıca farkındalığı olan duyarlı şehirlilere hitap ediyoruz.

Giymekten keyif aldığınız Türk markaları var mıdır?

Academia

Çalışmalarınızda Önder Özkan’ın imzası diyebileceğimiz bir ikonik tasarımınız var mıdır?

Hepsi ikonik çünkü markanın felsefesi ikonik imzayı sokağa doğal olarak şehrin göbeğine indirgemek.

Kendinizle ilgili çok bilinmeyen bir özelliğinizi bizimle paylaşır mısınız?

Eleştirilmeyi severim. Ve çok soru sorarım. Fazlaca irdelerim. Ama bir o kadar rahat bir garetim vardır hayata ve yaşama karşı. Kolay mutlu olan biriyim.

Bir moda markası kurma hayali olan genç girişimcilere önerileriniz nelerdir?

İşbirliğine önem versinler.


ÖNERİLER

Marka sahibi olarak kendinizden biraz bahseder misiniz?

Şık ve stil sahibi iki kadının yetiştirdiği bir zanaatkar olarak tanımlıyorum kendimi. İnsanın anne karnından 6 yaşına kadarki bebeklik ve çocukluk döneminde yetiştiği ortamın karakterini, seçimlerini, kim olacağını şekillendirmenin yanısıra kaderine de direkt etki ettiğini düşünüyorum. Benim kaderimde tasarımcı olmak doğduğum ev itibariyle yazılıymış. Önünüzde çok şık giyinen bir kadın düşünün. Liseyi kız enstitüsünde bitirmiş. Son derece zevkli ve yaratıcı rafine zevkleri olan bir insan. Evlendiği eşi, yani dedem hep kendisini yani kadını destekleyen bir erkek ve eş olmuş. El sanatları, gurme tadlar, müzik, dikiş, heykelsi çiçek çalışmaları, tablolar. Benim Rönesansım olan bu alan varoluş sebebimi ifade etmemde rehberim olan giyim kuşama yönlendirdi doğal olarak.

“ÖNDER ÖZKAN DESIGN” markasının kuruluş hikayesinden bahseder misiniz?

Önder Özkan Design aslında önceki sorunuzda belirttiğim gibi bir ifade şekli. Her insanın kendini ifade şekli farklıdır. Benim ifade şeklim ürettiklerim ve üreteceklerim olarak nitelendirilebilir. Markam ihracat firmalarında tasarımcı iken iş arkadaşlarımın sürekli olarak beni teşvik etmesi, destek olmaları ile hayata geçti. En büyük idealim tasarımcı olmaktı, marka yaratma değildi. Bunun ne kadar uzun ve sabır gerektiren bir iş olduğunu bu yolculuğa devam edenler bilirler.

Markanızdaki sıçrama taşı sizce nedir? Markayı büyüten detay. A-HA moment da diyebiliriz

2010 yılında sunduğum ilk koleksiyonum epey ses getirdi Türkiye’de. Gazetelerde "Bizim Alexander Wang" benzetmesi yapılan bir röportajda yayınlanmıştı. Sonra 2015 yılında ilk Mercedes Benz Moda Haftası koleksiyon sunumum markamı triko ve örme kombinleri ile ve gereksede sunum şekli konseptiyle ayrıştırdı. 2018 yılında sunduğum defilem çok ses getirdi. Salon ağzına kadar dolmuş ve akabinde Paris’te bir PR ajansı ile masaya oturduk. Ve marka Paris Who’s Next Hazır Giyim Fuarı’nın davetlisi olmasına kadar uzandı. 17-22 Ocak 2020’de Paris’te Sonbahar Kış 2020/21 koleksiyon sunumunu gerçekleştirdik. Şimdi Uluslararası yatırımcılar ile görüşmekteyiz.

ÖNDER ÖZKAN olarak dönüşmek istediğiniz şey ve hedefleriniz nelerdir?

Bir yatırım danışmanı şunu söyledi. “Benim olsun küçük olsun ve one man show” bitmiştir. Butik marka olarak hayatıma devam edeceğim diye düşüncelerim vardı ancak evrildi. Gerçekten önemli bir soru bu. Benimle ve benden sonra yaşayabilir kendi çapında Global ve büyük bir markaya dönüşmek beni heyecanlandırıyor.

Marka kuruluş ve büyüme aşamalarında sizi en çok zorlayan challenge’lardan bahseder misiniz?

Tabii ki finansman ve üretim; yani tedarik zinciri. Türkiye’de benim gibi saf girişimcilerin yaşadığı en büyük üç sorun ve soru var. Türkiyede innovasyona yatırım yapma isteği varmı? Buna finansman bulmak için yola çıktığınızda karşılacağınız sorunları siz de bir girişimci olarak biliyorsunuzdur, tahmin ederim. Bilhassa triko alanında tek girişimci tasarım markası yaratma sürecinde yaşadığım üretim ve numune tedariği gibi konularda epey sorunlarla karşılaştık. Kültürel, eğitim, vizyon anlamında Türkiye iş ve entellektüel ticaret alanında sıkıntılı bir ülke.

Türkiye’de tasarımcı olmanın zorlukları ve avantajlarından bahseder misiniz?

Türkiye’de esasında tekstil sektörü var. Entellektüel bir tasarım ve moda sektöründen söz edemeyiz. İyi niyetli organizasyonların bir kere hedefi ve altyapısı yok. Çünkü sektörü genel yönetenlerin hepsi ucuz fason üretimi yapan şirketler ve o şirketleri yöneten az eğitimli kişilerden oluşuyor. Böyle bir durumda ne konuşabilirsiniz, ne üretebilirsiniz ve nereye kadar?

Markanın doğrudan veya dolaylı olarak istihdama katkısı nedir?

Rakamsal olarak 6-10 kişiye tekabül eden bir ekip çalışması mevcut. Üretim dahil.

Hitap ettiğiniz müşteri kitlesi nedir?

Orta ve orta üst segment, ara lüks şeklinde konumlandırıyorum. Ulaşılabilir, 24-40 yaş arasında ki kadınlar bizi takip ediyor, alışveriş yapıyor, tabi daha sora erkekler için de ürünler sunacağız.

Koleksiyonlarınızı belirleme sürecinden bahseder misiniz? Nelerden ilham alıyorsunuz?

Koleksiyon markanın kimliğini oluşturan çocukluk dönemime her zaman vurgu yapıyor. Akdeniz’li olmamın getirdiği çoşku genel renk paletimize yansıyor. Kolay ama nitelikli detayları olan trikolar, jean parçalar ile kombin edilebilir şekilde bir stil geliştirdik.

Müşterilerinize hangi kanallar aracılığı ile ulaşıyorsunuz? Pazarlama ve satış stratejileriniz neler?

Tamamıyla dijitale ağırlık vereceğiz. Yeni bir yapılanmaya gidiyoruz. Uluslararası satış kanalları ile görüşmekteyiz.

Hedef kitlenizi tam olarak nasıl tanımlarsınız?

Seyahat eden, kültürlü, şehirliler. Çünkü Önder Özkan Design bir kültürün ortaya çıkarttığı marka.

Geldiğiniz noktada markanızı tanımlarken hedefleriniz ile şu anki konumunuz ne derece uyuşuyor?

Güzel olan aksamalar zorlanmalar olsada hiç geriye gitmedik. Hep daha iyisini yapabildik. Bununla gurur duyuyorum. Daha iyisini yapmak için zaman ve doğru strateji gerekiyor

Hayatınızı etkileyen özel kişiler ve/veya düşünce akımları var mı?

İlk soruda belirttiğim üzere Annem ve Anneannem beni en çok etkileyen iki kadın. Biri eril diğeri dişil. İkisi de güçlü karakterler. Zor ve titiz insanlar. Ancak kadının gücünü gösteren kadınlar. Bunun yanında Anadolu, kültür mirası, arkeoloji ve Çağdağ Türk Resmi. Sabri Berkel, Bedri Rahmi, Fikret Mualla bana hep ilham veriyorlar. Bu ülkede hikayeler çok zengin. Nitelikli… Görmesini bilene tabii..

Markanızdaki şu ana kadar en beğendiğiniz koleksiyon hangisiydi?

Hepsinin yeri ayrı, arayışları, ulaşmak istedikleri nokta, satış performansı, sunum şekli.

Müşterileriniz için yarattığınız en büyük değer nedir?

Triko özel ve niş bir ürün. Ben tasarımlarımda kolay şıklığı triko ile sunuyorum. Türk kadını ve genel şu anki Dünya kadını sportif ama kolay şık sokak stili arıyor. Bu noktada triko ve jean kombinlerimiz tam da bu arayışa zamansız ve rahat kullanım vaad ediyor. Ürünlerimizde kullandığımız geri dönüşüm malzemeler ile ayrıca farkındalığı olan duyarlı şehirlilere hitap ediyoruz.

Giymekten keyif aldığınız Türk markaları var mıdır?

Academia

Çalışmalarınızda Önder Özkan’ın imzası diyebileceğimiz bir ikonik tasarımınız var mıdır?

Hepsi ikonik çünkü markanın felsefesi ikonik imzayı sokağa doğal olarak şehrin göbeğine indirgemek.

Kendinizle ilgili çok bilinmeyen bir özelliğinizi bizimle paylaşır mısınız?

Eleştirilmeyi severim. Ve çok soru sorarım. Fazlaca irdelerim. Ama bir o kadar rahat bir garetim vardır hayata ve yaşama karşı. Kolay mutlu olan biriyim.

Bir moda markası kurma hayali olan genç girişimcilere önerileriniz nelerdir?

İşbirliğine önem versinler.