Son yıllarda hemen her sektörde sıkça duyar olduğumuz "sürdürülebilirlik" kavramı, moda dünyasında da yoğun bir şekilde uygulanarak son tüketiciler ile buluşuyor. Fakat tüketicilerin akıllarında bu kavramla ilgili birçok soru işareti var. Birlikte bunlara göz atarak yorumlayalım.
Mit: Sürdürülebilir moda, şık ve modaya uygun değil.
GERÇEK // Sürdürülebilir olduğu kadar aynı zamanda arzu edilen tamamen yeni bir moda dünyası var. Stella McCartney, Christopher Raeburn ve Margaret Howell gibi üst düzey tasarımcılardan, geleneksel lüks moda ile daha çevre dostu ölçekte rekabet eden, inovatif yeni kumaşlar ve teknikler ile deneyler yapan yaratıcı genç modacılar... Tüm bu tasarımcıların ürünlerine baktığımızda esasında bu mitin ne kadar yanlış olduğunu görüyoruz.
Mit: Sürdürülebilir moda çok pahalı.
GERÇEK // Bu popüler inanışın aksine, sürdürülebilir moda sokakta herhangi bir orta ölçekli yapacağınız mağaza alışverişiyle aynı maliyete gelebilir. Sürdürülebilir moda adı altında elbet fiyat şişeren markalar mevcut. Bunların tuzağına düşmemek ise sizlerin elinde. Yüksek kaliteli el yapımı ürünlere yapılan yatırımlar fazla olsa da daha düşük bütçeli, online'dan ulaşabileceğiniz birçok farklı marka var. Örn: People Tree, WAWWA, Wildnis. Bunlara alternatif olarak sürdürülebilirliğin en büyük katelizörlerinden biri olan 2.el kıyafet tercihlerine de göz atabilirsiniz.
Mit: Sürdürülebilir moda yeteri kadar yaygın değil.
GERÇEK // Eğer sadece Türkiye için konuşursak bu konunun tamamen mit olduğunu idda edemeyiz. Fakat globlal ölçekte baktığımızda ise durum değişir.
Pek çok insan alışveriş yapma söz konusu olduğunda nereden başlayacağını bilmiyor. Bu sebepten dolayı tüketiciler ilk olarak popüler markalara yoğunlaşıyorlar. Alışveriş mağazalarında, lüks sokaklarda yer alan farklı birçok marka. Sürdürülebilir moda akımına ayak uyduran markaların ise bu dev markalar yanında ufacık bütçeleri sebebi ile yeteri kadar pazaralamaya bütçe ayıramamayışları tüketiciler ile buluşmasını engelliyor.