Yağ hücreleri vücudunuzun tamamında bulunuyor ancak bazı bölgelere daha fazla dağılıyor. Bu hücrelerin vücutta dağılımı ise genetik eğilimle belirleniyor. Eğer genel olarak hareketsiz iseniz ve yeterli fiziksel aktivitede bulunmuyorsanız, bu durum genetik eğilimi artırabiliyor.
Bölgesel yağlanmada genetiğin yanı sıra etkili olduğunu ifade ettiğimiz hormonal düzensizliklere dönersek, ilk tespitimiz bel çevresi kalın olanlarda insülin hormonunun genelde yüksekliği olacak. İnsülin, pankreaslarımızdan salgılanan ve yediğimiz yiyeceklerle vücudumuza giren şekerin, hücre içine sokularak kullanılmasını sağlayan bir hormon. Ancak bel çevresi kalınlaşmaya başladığı zaman, insülin hormonu, şekeri hücre içine koymakta zorlanıyor ve vücut insülini yükseltmeye başlıyor. Bu durumda iştah çok açılıyor ve yağlanma da artıyor. Böylelikle şeker hastalığının da ayak sesleri ortaya çıkıyor.
Östrojen ve Kortizol
Basen çevresi geniş olan kadınlar östrojen dengesizliği yaşayabiliyor. Östrojen büyük ölçüde yumurtalıklardan, az miktarda da yağ hücrelerinden salgılanan kadınlık hormonu olduğu için, geniş basenli kadınlarda regl düsensizliği de sık sık görülebiliyor. Ense ve üst gövde şişmanlığından sorumlu hormon ise böbrek üstü bezlerinden salgılanan kortizol hormonu. Bu hormonun yüksekliği durumunda yüzde yuvarlaklaşma ve kırmızılaşma, gövdede menekşe rengi çatlaklar ve tansiyon yüksekliği görülüyor.
Çözüm Yolları
Öncelikle belirtmek gerekir ki; sadece diyet yaparak veya mucize vadeden bir ürün kullanarak belli bir bölgeden daha fazla kilo verilmesi diye bir şey söz konusu değildir. Çünkü bölgesel zayıflamanın en iyi yolu doğru beslenmek ve beraberinde bölgeye göre faydası olacak egzersizler yapmak. Ancak bu şekilde gerçekten istediğiniz forma kavuşabilirsiniz. Bununla birlikte bazı gıdalar kilo verme süresinde gerek tokluğu artırarak, gerekse metabolizmayı hızlandırarak size yardımcı olabilir. Yoğurt, greyfurt ve yeşil çay bu konuda en çok araştırılan ve önerilen besinlerin başında geliyor.
Ana Yemek Öncesi Yarım Greyfurt
Son yıllarda yapılan bir araştırmada ana öğünlerden önce yarım greyfurt üç ayda diyet yapmaksızın beş kilo verdiğini ortaya çıkarmış. Bel çevresi kalın olanlarda ise bu yiyecekler çok daha etkili. Ancak greyfurt, ilaçtan vücuttan atılımını azaltarak ilaçların toksik etki göstermesine neden olabiliyor. Bu yüzden bölgesel yağlardan kurtulmak amacıyla bilinçsiz bir şekilde greyfurt kullanmak da doğru değil.
Karbonhidrata Dikkat
Yağın vücudumuzda oluşmasını sağlayan en önemli unsurlardan birisi, basit şeker tüketiminin fazlalığı. Çünkü vücut, hücrenin içine alınamayan şekeri yağ olarak depoluyor. Her ne kadar vücudun temel enerjisini karbonhidratlar oluştursa da, gereğinden fazla tüketildiğinde yağ hücrelerini şişirmede üstlerine yok! Pilav, makarna, börek, ekmek, çorba, pasta, patates, mısır, tatlı ve meyveler ise en çok tükettiğimiz karbonhidrat kaynakları. Yeme şeklini gözden geçirerek ne kadar karbonhidratlı yediğinizin farkına varabilirsiniz. Örneğin, çorba, patatesli tavuk, pilav ve ekmeği beraber yemektense, karbonhidrat miktarını azaltıp, yoğurt, et, sebze, salata ve su ile yemeğinizi çeşitlendirmeniz daha sağlıklı olur.