Yıllardır görüşmediğiniz bir arkadaşınızla karşılaştığınızda ilişki kaldığı yerden devam eder ya da çok yakın bir arkadaşınızla artık eskisi gibi değilsinizdir. Yeni tanıştığınız birinde sanki önceden tanıyorum hissi hissedersiniz ya da yıllardır tanıdığınız birine yabancılaşırsınız.
Bir dönem samimi olduğunuz bir arkadaşınızla zamanla bağlar kopabilir ya da tesadüfen bir yerde tanıştığınız bir yabancıyı aileden biri gibi hissedebilirsiniz. Bunların hepsi çok normal. Sebebi frekanslar ve rezonans kanunları.
Rezonansta benzer benzeri çeker ve biz de aynı frekanstaki insanları hayatımıza çekeriz. Bizim titreşimlerimizle uyumlu olan her şey, karşı koymaksızın bizim hayatımıza çekilecektir. Yola birlikte çıktığımız insanlarla, yolun devamını birlikte yürümek çabasında olmayın. Aldığımız dersleri aldıktan, karşılıklı öğrenmemiz bittikten sonra, bizim frekansımız yüksek, karşımızdaki daha az titreşiyorsa zaten rezonans kanunları gereği de bu ilişkiye bitmeye mahkumdur. Israrla sürdürmek, bizim önümüzde yeni mucizelerin çiçek açmasını da etkiler.
Akışta kalmak çok önemli! Çevrenizde sizi yukarıya taşıyacak, motive edecek, birbirinize karşılıklı katkı sağlayacağınız insanlar olsun. Neden senin etrafında heyecanını frenleyen, gücüne ve yaratıcılığına inanmayan, dedikodu, öfke, düşmanlık ve nefretten beslenen insanlar olsun ki? Buna katlanmak zorunda olduğunu kim söylüyor?
Her şeyden önce kendi gücünün farkında ol ve seni takdir edecek, saygı duyacak, birbirinizden besleneceğiniz, senin, onun ve bütünün hayrına birbirinize ışık olacağınız, yüksek frekansta, dikey beslenen insanlarla karşılaşmaya niyet et. Rezonans alanına girmen, böyle arkadaşlıklar edinmen hiç uzun sürmeyecektir. Benim bu niyetim ışık hızıyla gerçekleşti ve aynı frekansta buluşmalar gerçekleşiyor, çember büyüyor çok şükür.
Yol ayrımında ayrıldıklarıma da, yolda yeni karşılaştıklarıma da zaten hep var olanlara da çok teşekkür ederim.
Yaradanın ilahi ışığında, kolektif bilincin katkısına nice güzel farkındalık sohbetlerine...