Yazın sonuna geldiğimiz şu günlerde yaza doyamayanlar için özellikle yağmurlu günlerde keyifle izlenecek on filmi sizler için hazırladık. İşte o filmler:
The Way Back
1940 yılında Sovyet Rusya’ya bağlı Sibirya esir kampından kaçarak kışın ortasında Sibirya’dan Hindistan’a 6.000 kilometre yürüyen bir grup esirin hikayesi anlatıktadır. Polonyalı genç Janusz, Amerikalı, alaycı bir mühendis olan Bay Smith, Yugoslav bir muhasebeci olan Zoran ve dövmeli gangster Valka’dan oluşan bu gruba daha sonra Irena adlı bir mülteci de katılır. Başlarına ödül konmuş olan ekip önce ıssız Sibirya’yı, ardından Gobi Çölü’nün uçsuz bucaksız düzlüklerini ve son olarak Himalayalar’ı aşmak zorunda kalacaktır…
The Secret Life of Walter
MittyBen Stiller’ın yönetmenlik koltuğuna oturduğu ve başrolünde yer aldığı Walter Mitty’nin Gizli Yaşamı filminde; herkesin iyi hissetmesi için gereken potansiyelin içinde bir yerlerde gizlendiği anlatılıyor.Büyük bir derginin fotoğraf negatif bölümünde çalışan Walter (Stiller), sessiz sakin hayatına devam etmektedir. Dergide yeni işe başlamış Cheryl’dan (Kristen Wiig) hoşlansa da ona bunu bir türlü söyleyememektedir. Bir yandan da kendini sürekli komik ve şok eden gerçek üstü hayallerin ana kahramanı olarak görmektedir.Günün birinde dergi el değiştirir ve basılı bölümün kapanacağı duyurulur. Dergi son bir veda sayısı çıkaracaktır, bu nedenle dergiye uzun yıllardır fotoğraflarıyla destek veren Sean O’Connell (Sean Penn) çok özel bir son çalışma gönderir. Ancak çalışmasının en önemli parçası olan 25. kare kayıptır ve Walter’ın bu kareyi bulabilmek için çok kısıtlı bir zamana sahiptir. Walter Mitty, yalnızca hayallerinde gördüğü bu maceraya gerçek hayatta da atılmak zorundadır.
80 GÜNDE DEVRİ ALEM / 2004
Köyünden çalınan kutsal objeyi köyüne geri götürmek için uğraşan Passepartout ile 80 günde dünyayı dolaşacağına dair bir bahse karşılık kariyerin koyan mucit arkadaşı nın maceralarını anlatıyor.
GÜN DOĞMADAN / 1995
Fransız yüksek lisans öğrencisi Celine (Julie Delpy) ile Amerikalı Jesse (Ethan Hawke), Budapeşte – Viyana treninde bir çiftin kavgası ile tesadüfen tanışırlar. Jesse, Celine’e, ertesi gün uçağa bineceğini ancak parası olmadığından sabaha kadar Viyana caddelerinde dolaşacağını söyler ve Celine’in kendisine eşlik etmesini ister. Viyana’da trenden inerler ve 14 saat boyunca hayatlarını derinden etkileyecek bir beraberliğe adım atarlar. Özellikle hayatın sürprizlerine açık olanların izlemeseni tavsiye ediyoruz.
MOTOSİKLET GÜNLÜĞÜ
Özellikle Che Guevara sevenlerin kaçırmaması gereken bir film. Küba devrimcisi Che Guevara, 1950’lerde henüz 23 yaşındayken motosikletle seyahate çıkar. Tüm Güney Amerika’yı en yakın arkadaşı Alberto Granado’yla birlikte gezer.İkili mezuniyetlerine kısa bir zaman kala kendilerine eğlence arar ve Arjantin, Şili, Brezilye ve Peru’yu kapsayan uzun bir maceraya çıkarlar. Başlangıçta birbirine paralel hedefleri olan ve güzel kızların peşinde olan Ernesto ve Alberto’yu, hayat bambaşka noktalara sürükler.
TITANIC / 1997
Bir gemi seyahatini ve aralarında sınıf farkı olan iki gencin efsane aşkını anlatıyor.
EASY RIDER
Filmde, uyuşturucu satışından kazandıkları parayı harcamak amacıyla motosikletleri ile Amerika’da gezinen iki hippinin, Wyatt (Peter Fonda) ve Billy’nin (Dennis Hopper), öyküsü anlatılmaktadır. Los Angeles’tan doğuya doğru yaptıkları bu özgürlük arayışı, alternatif bir yol filmi olmakla birlikte iki kahramanların Amerikan rüyasına ulaşma yolunda bilinmezlerle dolu destansı yolculuklarını anlatıyor.
İTALYA’DA YOLCULUK
Sinemada gösterildiği yıllarda, tartışmalı biçimde, tamamen yanlış anlaşılmalarla dolu ve utanç verici biçimde eleştirilen, ama uzun yıllar sonra şimdi, sadece Rossellini’nin en iyi filmlerinden biri olarak anılmakla kalmayıp, aynı zamanda modern sinemanın temel elementlerinden biri olarak hak ettiği yeri bulmuştur. Bu filmde kötüye giden bir evliliğin anatomisi çıkarılır. Özetle : Bir çiftin İtalya’ya yolculuk yaptıkları sırada yaşadıkları evlilik sorunlarını anlatmaktadır film.
Seven Years In Tibet
Avusturyalı Heinrich Harrer, II. Dünya Savaşı yıllarında ülkesinden uzaklaşarak Himalayalar’a gider. Tibet yakınlarındaki yasak bölge Lhasa’ya ulaşan Harrer’ın aklı henüz hiç görmediği çocuğundadır. Tibet’e kaçan Harrer, burada çocuk yaştaki kutsal lider Dalai Lama’yla tanışır ve Tibet halkının Çin’den gördüğü zulme tanık olur. Dalai Lama ise halkının onurunu düşünmekte ve Harrer’ın da yardımıyla sürekli kendisini eğitme ve geliştirme çabasındadır.
ÖZGÜRLÜK YOLU
Bütün filmlerin yeri ayrıdır ama ModaHayat ailesi olarak biz Özgürlük Yolu ( Into the Wild ) filminin listemizin birincisi olarak görüyoruz. Film o kadar etkileyici ki insanın etkilenmemesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Filmin konusuna gelecek olursak :Okulunun gözde öğrencisi Christopher McCandless, 1990 yılında mezun olduktan sonra biriktirdiği 24.000 doları bir vakfa bağışlar ve hayatının seyahatine çıkmaya hazırlanır. Orta gelirli bir ailenin oğlu olan Christopher’ın en büyük amacı Alaska’ya giderek oradaki vahşi doğayla iç içe yaşayabilmektir. Christopher çıktığı yolda hayatını değiştirecek birbirinden ilginç karakterle karşılaşacaktır.Özetle Christopher McCandless’ın gerçek hayatından uyarlanan filmde Christopher, hayatın bütün ‘lükslerini’ geride bırakarak yollara düşüyor ve Alaska’nın kırsalında ‘kendisine meydan okuyor’. Yeniden başlamaktan korkmayanlar için önemli bir film.