1) Ege Alperen kimdir ? Biraz kendinden ve moda’ya başlangıç hikayenden bahsedebilir misin ?
Merhaba, İstanbul’da yaşayan tam bir İzmir’li olarak moda ve blog serüvenimin yanında aslında ben bir iş kadınıyım. Yaklaşık 7 senedir çeviri sektöründe faaliyet gösteren bir şirketin yöneticisiyim. Aynı zamanda, birebir veya online fitness ve beslenme koçluğu hizmeti sunan Egzersiz ve Diyet’in ortaklarından biriyim. Egzersiz ve Diyet ile bir yıldan fazla bir süredir, birçok kişiye hem spor hem de beslenme konusunda destek vererek yeni bir hayata başlamalarına yardımcı oluyoruz. Modaya olan ilgim, sevgim, günlük hayatta giydiklerime gelen yorumlar beni blog açmaya teşvik etti ve bir anda yazmaya başladım. Blog öncesinde ise kendimi her gün sosyal medyada ne giydiğimi paylaşırken buldum. Hatta paylaşım yapmadığım gün hem arkadaşlarımdan hem de takipçilerimden gelen mesajlarla bu işe daha da önem vermeye başladım ve sanırım bugünlere geldim.
2) İstanbul’da yaşadığını biliyoruz ve sende modayı yakından takip eden biri olarak İstanbul ve Türkiye’deki giyim kuşamı nasıl değerlendirirsin ?
Aslında hep söylendiği gibi Türk kadını gerçekten muhteşem varlıklar. Bizdeki alım, hava, duruş, özgüven hiçbir ülkenin kadınında yok. İstanbul’daki birçok kadın gerçekten podyumdan fırlamış gibi dolanıyor ortalıkta. Birçok insanın kendine özgü stili var ve bu gerçekten çok göz alıcı. Ama tabiî ki her yerde olduğu gibi bizim aramızda da moda kurbanları var. Aslında moda kurbanı demek istemiyorum, beğenip aldıkları ürünlerin tarzlarına yakışmaması sebebiyle hoş bir görüntü olmuyor ama yine de herkesin kendi tarzı ve özgürlüğü olarak düşünüyorum.
3) Stilini nasıl tanımlarsın ?
Oldukça gündelik hayatın içinden, sade, rahat ve ilgi çekici.
4) Kıyafet alırken nelere dikkat edersin ? İndirimleri takip eden Ege mi var karşımızda yoksa hoşuna giden şeyleri alan Ege mi ?
Genelde alışverişe çıkacağım diye plan yapmam, o an gözüme çarpan, hoşuma giden parçaları alırım. İndirimleri yakından takip etmem çünkü indirimde aradığım birçok şeyi zaten bulamıyorum ve beğendiğim parça indirime girene kadar ya çoktan tükenmiş oluyor ya da ben zaten alıp giymiş oluyorum.
5) Tutkunu olduğun moda ikonları var mı ? Varsa kimler ?
Kate Moss’un sade, zamansız aynı zamanda rahat ve umursamaz tavrını çok beğeniyorum. Sıradan bir kombini ilgi çekici şekilde sunması çok hoşuma gidiyor. Onun dışında, Sienna Miller, Sex&The City’nin kahramanı Carrie Bradshaw, Türklerden ise Ezgi İçel, Başak Dizer favorilerim arasında.
6) Bu arada tasarımcıları sormadan edemeyeceğim. Tasarımcılardan kimleri takip ediyorsun?
Oscar de la Renta, Elie Saab, Alexander Wang, Vivienne Westwood, Karl Lagerfeld ve benim her daim favorim John Galliano.
7) Nerelerden alışveriş yapıyorsun ? Favori marka ve butiklerin hangi mağazalar ?
Genellikle Zara, Mango, İpekyol, Twist, H&M, Topshop, Forever New ve birkaç vintage butiği’den alışveriş yapıyorum.
8) Şimdi de bu sezonun trendleri hakkında fikrini merak ediyorum. Bu sezon neler trend olur ?
90lara geri gidiyoruz bu aralar, armalar, annelerimizin zamanındaki vatkalar, yüksek bel jeanler tekrar moda. Bunun yanı sıra geçen sezon görmeye başladığımız omuz dekoltesini bu sene oldukça fazla göreceğiz. Yani omuzlarımızı muaf bırakıyoruz bu sezon. Kocaman desenler var yine bu sezon. Hem çizgi film karakterleri artık hep aramızda olacak hem de sürreal desenler kıyafetlerimize hareket katacak. Yani desenler her yerde olacak. Yazın yine over size şapkalar hep bizimle olacak. Benim geçen yaz sıkça kullandığım stil yani şort ceket takımları bu sene çok daha fazla göreceğiz. Önümüz yaz ve yazın en favorisi yine çiçek desenler ve hafif, uçuş uçuş elbiseler, etekler ve bluzlar. Yine kış sezonunda görmeye başladığımız kemerleri sıkma politikası yeni sezonda da başrolde. Metal detaylı statement kemerler sade bir kıyafete bambaşka bir hava katacak.
9) İstanbul’da sokak modasını nasıl buluyorsun ? Veyahut sokak modasını yakından takip ediyor musun diye soruyum.
Modanın kalbi sokakta atıyor bence. Birçok ünlü tasarımcı bile yeni kreasyonları için sokaktan ilhan alıyorlar. İnsanların, gündelik eğilimlerinden ortaya çıkan günlük stilleri tasarımcılar gibi birçoğumuza da ilham veriyor. Sokak stilinde birçok farklı tarzı güzel bir uyum içinde görebiliyorsunuz. Tam bir görsel şölen gibi. Herkesin kendini rahat ve özgür hissettiği, kendine özgü tarzını yansıtabildiği sokak modası hiçbir zaman etkisini ve güncelliğini yitirmeyecek. Sokak stili, herkesin kendine özgü stili olduğu için ve dolayısıyla bende sokak modasını takip ediyorum tabiî ki. Lüks markaların parçalarıyla, ufak bir butikten alınan parçalarla kombinlemeyi seviyorum mesela. Aslında sokak modası için çok fazla tanım bulabilirsiniz ama bana göre sokak modası, hangi şehirde yaşıyorsanız ya da hangi şehir gibi hissediyorsanız kendinizi, sokakların ritmine uygun giyinmektir.
10) Modayla ilgili gelecek planların neler ?
Sektörle ilgili çok uzun vadeli planlar yapmıyorum şu an için. Blog yazmaya başlayalı henüz 5 ay oldu. Blogla ilgili kendimi geliştirip, farklılaşmak istiyorum. Bunun üzerine bazı çalışmalarım olacak. Onun dışında bir markayla beraber ortak bir kapsül koleksiyon hazırlayabiliriz, bununla ilgili görüşmeler ve arge çalışmalarım devam ediyor.
11) Giyinmekten en çok keyif aldığın şeyler neler ?
Jean ve stiletto benim vazgeçilmezim. Düz, yırtık, yüksek bel, düşük bel, açık renk, koyu renk hiç fark etmeksizin her an her yere bir jean ile gidebilirim. Tabi altına tamamladığım yüksek topuk şık bir stiletto ile. Eğer jean giymiyorsam, kalem etek veya elbise ve sneakers benim için kurtarıcıdır. Deri pantolonlarda birkaç sezondur sıklıkla tercih ettiğim parçalardan. Basic tshirt ve trikolar her daim rahatlıkla kombinlenebilen parçalardan benim için.
12) Şimdi de biraz genel bir soru sormak istiyorum. Daha önceki dönemlerde yani son 5-6 yıl önce çok fazla blogger, stilist ve insanlara giyim kuşam konusunda çok fazla tavsiye verecek internet sitesi ve blogger yoktu. Şimdi ki gelişimi nasıl görüyorsun ?
Biraz bilgi kirliliği var sanki. Birçok web sitesinde aynı yazıyı farklı kişiler yazmış gibi copy paste şeklinde yayınlanıyor. Sadece iyi giyindiğini düşünen kişiler ben stil danışmanıyım diye ortada ahkam kesiyor. Stil Danışmanlığı, styling yapmak çok zor bir iş ve ciddi bir eğitim gerektiriyor bence. Türkiye’de başarılı birçok moda blogger’ı var, işini gerçekten çok iyi yapanlarda var, sadece can sıkıntısından bu işi yapanlar da. Stil danışmanlığını gerçekten hakkıyla yapan insanlara ayıp oluyor biraz, hakları yeniyor. Öneri sunmak, bir kişinin giydiğini yayınlamak, paylaşmak çok güzel ve insanlara örnekler sunulması, bakın sizde bu parçaları bir araya getirerek iyi/kötü bir görüntü elde edebilirsiniz demek, yönlendirmek doğru ama hayır bu şekilde giyinemezsin, yanlış, çok kötü diye ahkam kesmek biraz hadsizlik diye düşünüyorum.
13 ) Takip ettiğin moda bloggerları kimler ?
‘Brooklyn Blonde’, “Something Navy” ve “Chiara Ferragni”yi gerçekten çok beğeniyorum. Bloglarını sürekli takip ediyorum.
14 ) İleriye dönük projelerin var mı ? Gelecekte nasıl bir Ege Alperen göreceğiz ?
Daha öncede bahsettiğim gibi blogumla ilgili güzel çalışmalarım olacak, biraz daha farklı bir blog sayfası yaratacağım. Yine arge aşamasında olan kapsül koleksiyon şu an için beni heyecanlandıran bir proje. Bunların dışında, yine ben olduğum gibi olmaya devam edeceğim. O gün canım ne giymek, ne yapmak istiyorsa onu giyecek, onu yapacağım ve onu paylaşacağım. Beni takip eden insanlara moda ve giyim konusunda ilham vermeye, sağlıklı beslenip, spor yapmaya teşvik edeceğim.
15 ) ModaHayat.com sitesini nasıl buluyorsun ?
Birçok farklı konunun bir arada bulunduğu, hem moda, hem sosyal yaşam, hem sanat ile ilgili bilgi edinip yeniliklerden haberdar olabildiğiniz yalın ve insanın ruhuna iyi gelen bir site.
16) Seni takip etmek isteyenler sana nasıl ulaşabilirler ?
Bana instagram hesabım @egealperen , blogum www.egealperen.com ve mailim ege@yet.com.tr üzerinden kolaylıkla ulaşabilirler.