Women&Women markası nasıl kuruldu?
İdealist; giydikleriyle değil tarzıyla çevresindekilere ilham veren 3 kadın: kadın kimliğine yeniden yön vermek için 2015 yılında Women&Women markasını kurdu. Uzmanlığı moda tasarımı; tekstil ve pazarlama olan 3 kadının, alanında uzman oldukları konulara yoğunlaşmasıyla marka kısa surede büyük bir ivme kazandı.
Women&Women ile bilinçli bir marka yaratıp toplumda da bilinç yaratmayı hedefledik. Üretirken doğaya zarar vermeyen ve atıklarını doğaya bırakmayan sürdürülebilir konseptinde bir marka yaratma istediği ile yola çıktık.
Bir kadın olarak Türkiye’ de her zaman ulaşılabilir lüks ve tasarım ürünlerin ulaşılabilir fiyatta olmasının eksikliğini çektim. Bu alanda fark yaratmak istedik.

2015 yılından bu yana Marka Yöneticisi olarak Women&Women markasına yön veriyorsunuz. Kendinizden biraz bahseder misiniz?
İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Anadal ve Uluslararası Ticaret ve Finansman Çift anadal mezunuyum. Sonrasında İşletme Mühendisliği alanında yüksek lisansımı tamamladım. Kurumsal şirketlerde 10 yıla yakın Müşteri İç görüleri Uzmanı, Bölge Yöneticiliği, Marka, Satış ve Pazar Geliştirme Yöneticiliği gibi farklı pozisyonlarda görev aldım. Bilinçaltı pazarlama yani nöro-pazarlama alanında iyi olduğumu söyleyebilirim. Kurumsal iş hayatında bilfiil çalışırken Women&Women markasını projelendirmeye başladık, 2015 yılından bu yana markanın kurucu ortağı olarak Women&Women’ ın tüm satış, pazarlama ve marka yöneticiliğini yürütüyorum. Aynı zamanda şu an Kişiselleştirilmiş Desen Algoritması üzerine TÜBİTAK destekli bir ARGE projesi üzerine çalışıyorum hem de farklı sektörlerdeki markalara, marka ve pazarlama danışmanlığı hizmeti veriyorum. Başarı odaklı ve iş disiplini yüksek biri olduğumu söyleyebilirim. Farklı insanları tanımayı, sık seyahat ederek bakış açımı geliştirmeyi ve makale okumayı seviyorum. Piyano çalmak, yelken yapmak ve binicilik, bu dünyanın karmaşası içinde kendimi dinginleştirmek için sığındığım ilgi alanlarım.
Sadece kadınların çalıştığı bir sosyal döngüden bahsediyorsunuz. Sadece kadınların çalışmasının markaya nasıl etkileri oldu?
Kadınlarla çalışmak müthiş bir verimlilik aynı zamanda zor ama akılcı bir yönetim şekli. Açıkça belirtmek isterim ki kadınların doğuştan gelen pratik zekasını ve yeteneklerini doğru ve akılcı yönlendirdiğimiz için kısa zamanda büyük başarılara ulaşabildik. Her zaman inandığım şey, bir kadını yaptığı işe inandırırsanız ortaya çıkacak şeyin başarısız olma ihtimali yoktur düşüncesiydi. Bu düşüncenin doğruluğunu Women&Women ile kanıtlamış olduk. Kadınların iş hayatından sonra devam eden ev hayatındaki ve çocuk yetiştirmekteki sorumluluklarının hala erkeklerden fazla olması, bize de bir kadın şirketi olarak birtakım sorumluluklar ve anlayış getirdi. Esnek ve uzaktan çalışma saatlerini sonuç odaklı hedefler koyarak yönettik. Kadının sorumluluklarını ele alış şekli ve görevlerini üstlenme konusundaki kararlı yapısı bize zaman ve maliyet avantajı sağladı.
Women&Women Kadını kimdir?
Sıcakkanlı, çok yönlü, üretken, andan keyif almasını bilen, doğaya saygılı bir Akdeniz Kadını. Güneşin sıcaklığını, denizin özgürlüğünü ruhunda taşıyan ve bunu stiline yansıtan bir kadın. Ancak ‘Women&Women kadını’ demek onu tekilleştirmek doğru olmaz. ‘Kadınları’ demek daha doğru olacaktır. Markanın isminden de anlaşılacağı üzere biz tek bir kadının tarzına değil, tek bir kadının içindeki çeşitliliğe, pek çok kadının stiline, karakterlerinin ve hayat duruşlarının hepsini benimsiyoruz. Bu kadınların kim olduğunu şu kelimelerle özetleyebiliriz: hümanist, dikkat çekici, farklı ve renkli, doğaya ve doğallığa düşkün, özgüvenli ve güçlü tüm kadınlar biziz. Çünkü bu sıfatlar aslında her kadının özünde var olanlardır, bu yüzden özümüzden ilham almak en doğal olan.

Koleksiyonları oluştururken nelerden ilham alıyorsunuz?
Bir koleksiyonu oluştururken sezon renklerimiz ve temamız ne olursa olsun her zaman kaynağa dönüyoruz. Yani bir önceki soruda kadınların özünü tanımlarken sıralanan sıfatlar bizim kaynağımız. Bu yola çıktığımızdan beri her zaman doğal olandan özden yana olan, doğala saygı duyan bir marka olduk ve sonucunda başarı bu şekilde geldi. Stefano D’Anna, çok sevdiğim Tanrılar Okulu kitabında der ki ‘ Yeni bir şey yapmak için kaynağa geri dönmeliyiz.’
Zamansızlık ve mevsimsizlik koleksiyonlarınızda sürekli üzerinde durduğunuz kavramlar. Bu kavramları koleksiyonlarınızda nasıl yansıtıyorsunuz?
Biz bir kadının gardırobunda kombin endişesi yaratmayan, yaşı ilerledikçe daha büyük özgüvenle giyeceği kıyafetler üretiyoruz. Bunu hem ürünün zamansızlığıyla hem de tasarımda zamansızlıkla sağlıyoruz. Biliyoruz ki günümüz dünyasının karmaşasından tek çıkış yolu tasarım. Tasarımın gücüyle, kumaş kalitemizle ve mevsimsiz ürünlerle diğer markalardan farklılaşıyoruz, kısa süreli trendlerden uzaklaştırıyoruz kendimizi.

Women&Women' i sürdürülebilir moda markası olarak tanımlıyorsunuz. Bir marka nasıl sürdürülebilir olur?
Bir markanın sadece zamansız ve mevsimsiz ürünlerle sürdürülebilir bir marka olması beklenemez. Bunu üretim felsefeleriyle, yönetim stratejileriyle, topluma fayda sağladığı sosyal sorumluluk projeleriyle destekleyip, fiyat ve fayda dengesiyle bütünleştirmesi lazım. Üretim ve tasarım aşamalarında sürdürülebilirliği yakalayan çoğu markanın fiyat politikasında ulaşılabilir olmayışından dolayı pazarda uzun vadede başarılı olamayabiliyor. Biz Tasarım ve Üretimde Sürdürülebilirliği 3 aşamada inceliyoruz ve bu politikalarımızı ulaşılabilir lüks segmentinde ulaşılabilir fiyatlarla destekliyoruz.
Sürdürülebilir Ürün: Satışa sunduğumuz tüm ürünleri üretim aşamasından başlayarak, tüm süreçlerde öncelikle zamansız tasarım ve mevsimsiz kıyafetlere odaklanıyoruz. "Modası geçti" kavramları Women&Women tasarımları için asla söz konusu değildir. Tasarım konusunda yüksek öğrenim mezunu moda tasarımcılar müşteri beklentilerini biliyor ve ihtiyaçlara yönelik zamansız parçalar tasarlıyor.
Üretimde Sürdürülebilirlik: Doğayı korumak, yaşadığımız coğrafyaya ve ulaşamadıklarımıza değer katmak Women&Women'ın sürdürülebilirlik misyonudur. Üretim sürecinde sıfır atık ve ileri dönüşüm stratejilerini kullanıyoruz ve doğaya atıklarımızı bırakmıyor, katma değeri yüksek ürünler elde ediyoruz.
Tasarımda Sürdürülebilirlik: Zamansız, mevsimsiz moda anlayışını savunuyoruz. Hızlı moda akımlarına karşı koleksiyonlarımızda kolay kombinlenen, fark yaratan parçalarla zamansız çizgiyi koruyoruz.
Markanın değişmeyen ürün çizgisi Japon Kimonolar Türk pazarında nasıl karşılandı?
Japonya kültürü ile özdeşleşmiş, tarihi 5. Yüzyıla dayanan tarihi bir miras olan Kimono, 2015 yılında Türkiye pazarına girdiğimizde sadece formuyla, biçimsel olarak biliniyordu. Türkiye’de sabahlık ile bağdaştırıldığından dolayı büyük kitleler tarafından sahiplenilmeme riskini de göz önünde bulundurup, pazarlama stratejilerimizi buna göre belirledik. Yaz koleksiyonunda 40 parçalık tasarım kimono koleksiyonumuzu Yalıkavak ve Alaçatı’da yaptığımızda beklediğimizden daha yoğun bir ilgiyle karşılaştık. Satış ekiplerine verdiğimiz eğitimlerle, müşterilere kimonoyu kış aylarında nasıl giyilebileceğini anlatmalarını sağladık. Ayrıca koleksiyon çekimlerinde kimononun yaz ve kış kombinlerine beraber yer verdik.Tek parça giyinme trendinin öncülerinden olan kimono ile hem rahat hem de şık olunabildiğini göstermiş olduk. Şu anda en çok sattığımız ürün grubu kimonolarımız. Türkiye’de kimono denildiğinde akla ilk gelen markalardan biriyiz diyebilmek gerçekten gurur verici.
Markanın değişmeyen ürün çizgisi Japon Kimonolar Türk pazarında nasıl karşılandı?
Japonya kültürü ile özdeşleşmiş, tarihi 5. Yüzyıla dayanan tarihi bir miras olan Kimono, 2015 yılında Türkiye pazarına girdiğimizde sadece formuyla, biçimsel olarak biliniyordu. Türkiye’de sabahlık ile bağdaştırıldığından dolayı büyük kitleler tarafından sahiplenilmeme riskini de göz önünde bulundurup, pazarlama stratejilerimizi buna göre belirledik. Yaz koleksiyonunda 40 parçalık tasarım kimono koleksiyonumuzu Yalıkavak ve Alaçatı’da yaptığımızda beklediğimizden daha yoğun bir ilgiyle karşılaştık. Satış ekiplerine verdiğimiz eğitimlerle, müşterilere kimonoyu kış aylarında nasıl giyilebileceğini anlatmalarını sağladık. Ayrıca koleksiyon çekimlerinde kimononun yaz ve kış kombinlerine beraber yer verdik.Tek parça giyinme trendinin öncülerinden olan kimono ile hem rahat hem de şık olunabildiğini göstermiş olduk. Şu anda en çok sattığımız ürün grubu kimonolarımız. Türkiye’de kimono denildiğinde akla ilk gelen markalardan biriyiz diyebilmek gerçekten gurur verici.
Yeni marka kurmak isteyen girişimcilere tavsiyeleriniz nedir?
Kendilerinin en güçlü olduğu ve zayıf olduğu alanları iyi analiz etsinler. Başarı güçlü oldukları alandaki faaliyetlerinden gelecektir. Zayıf oldukları alanlara dikkat etsinler, ekibi zayıf olduğu alanlardaki uzmanlarla genişletmek bazen bilinmeyeni öğrenmekten daha doğru olabiliyor. Ancak girişimcinin her faaliyet alanı hakkında az da olsa bilgi sahibi olması gerekiyor. İnsan ilişkileri, denetim, finansal okur yazarlık yapılan işten bağımsız olarak her zaman önemli olacaktır.
Girişimcilik nedir? Tek tanımla?
Riskli tutku alanı
Pandemi surecinde marka olarak nasıl etkilendiniz? Sonraki süreçte moda ve tekstil sektörünü sizce neler bekliyor?
Pandemi süresinden önce dijitalleşmenin oldukça farkında olan bir markaydık. Women&Women online satış mağazasını ve pazaryeri entegrasyonlarını tamamlamıştık ancak yeni alışkanlıkların kazanılması için sadece markaların ve şirketlerin yenilikçi bakış açıları yeterli olamayabiliyor maalesef. Toplumunda hazır olması gerekiyor. Women&Women gibi tasarım markaları genelde üründen ziyade müşteriye deneyim sunarlar. Yavaş moda akımı markası olduğumuz için müşteriler mağazada ürünü deneyip, ürünün tasarımını hissederek bağ kurarak markayı satın alma eğilimindeydiler. Pandemiyle beraber online satış kanalları artık AVM’siz mağazalar olurken, hiç görmediğimiz müşteri temsilcileri emojilerle müşterilerle eskisinden daha çok iletişim kurmaya başladı. Bulunabilirlik, müşteriye istediğini o anda verebilmek hiç olmadığı kadar değerli kavramlar haline geldi. Women&Women çalışma prensibi olarak evden üretimi veya uzaktan çalışmayı desteklediğimiz için bu konuda çok zorlanmadık. En zorlandığımız konu belirsizlikten kaynaklı kumaş üreticilerinin kumaş üretmemesi, kumaş üretimindeki ekstra uzun termin süreleri ve birçok kumaş tedarikçisinin kur artışından etkilenip kapatmaları oldu. Maliyetler hiç olmadığı kadar yüksek ve dijital ortamda müşteriye ulaşma maliyeti de arttı. Bu durumda markalar müşteriye katma değerli ürün sunmalı; yani tasarım değeri, kumaş ve üretim kalitesinin kesiştirip, ürünü dijital ortamda bir arzu nesnesi olarak sunabilmeyi başarmak gerekiyor. Bundan sonraki süreçte dijital olarak var olmayan herhangi bir markanın veya ürünün sürdürülebilirliğinden söz edebilmemiz mümkün olmayacak
Pandemi suresince her açıdan daha çok dijitalleştik. Dijitalleşmenin getirdiği farklılık ve yeniliklere moda sektörü nasıl adapte olacak ?
Diğer sektörlere kıyasla, tekstil ve moda sektörü üretim ve tasarım süreçlerinde dijitalleşmenin henüz çok başında, hatta sanayi 4.0’ın pek uğramadığı sektörlerden. Numune üretimi sürecinde, 3 boyutlu tasarım programıyla dijitalleşmeye ilk adımı attık. Ancak pandemi sürecinde gördük ki tekstil sektörü, teknolojiyle gelen çözümlere eskiye kıyasla daha muhtaç. Bu ihtiyacın farkına varıp henüz pandemi hayatlarımıza hükmetmemişken, Women&Women ekibiyle tasarım ve desen tasarımı konusunda insana bağlılığı azaltacak bir proje üzerine çalışmaya başlamıştık. Yapay zekâ tabanlı, yüze yakın algoritma ve makine öğrenimini içeren Kişiselleştirilmiş Desen Algoritması projesi için İstanbul Teknik Üniversitesi’nde bir ARGE şirketi kurduk. 2021’in son çeyreğinde lansmanı yapılacak TÜBİTAK destekli bu proje ile tekstil sektöründe, sahip olunan desen yaratma teknolojisi ve kişiselleştirme deneyimiyle bir devrim yaratmayı hedefliyoruz.
Ürün satışı kaç farklı mağazada ve ülkede gerçekleşiyor?
Women&Women Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Yunanistan ve Amerika olmak üzere 4 farklı ülkede, 50’ye yakın mağazada satılmaktadır. Özellikle yaz aylarında Women&Women markasına yoğun talep olduğu için satışı gerçekleştirilen mağaza sayısı 70’e kadar çıkabiliyor.